YENİ' HABERLER:
Loading...
Google Norton Antivirüs Uygulamalarını Yerden Yere Vurdu
Google güvenlik araştırma laboratuvarları çalışanları Symantec ve Norton güvenlik yazılımlarını sert bir şekilde eleştirdiler.
Google araştırmacılarına göre bu markaların tüm güvenlik ve koruma yazılımları birçok açığa sahip ve bu açıklar güncellemelere rağmen kapanmıyorlar. Google güvenlik yazılımı şirketi ve dağıtımcısı Symantec’in internet üzerinde koruma amaçlı geliştirilen Norton Antivirüs ve Security Suite ve benzeri yazılımlarının vaat edilen korumaları gerçekleştiremediğini iddia ediyor.
Google Symantec ve Norton ürünleri ile ilgili raporunu Project Zero blog sayfalarında paylaştı. Google güvenlik araştırma laboratuvarı yöneticisi Tavis Ormand, Norton ürünlerinin Windows Kernel alt yapısına kendi açıklarını enjekte edebildiğini ve bu yüzden de kullanıcıları siber tehlikelere maruz bırakabildiğini söyledi. Ancak Symantec firmasını daha önce de uyaran Google firma tarafından takdir edilerek işaret edilen pek çok açığını kapatmaya söz vermiş, hatta bu konuda çeşitli güncellemeler de yayınlamıştı. Ancak bu güncellemeler sonucu bazı açıkların giderilmemiş olduğuna dikkat eden Google, kullanıcılarını korumak gibi bir hizmet veren kurumun bu tür açıkları kendi test laboratuvarlarında saptamış olmaları gerektiğine dikkat çekiyor. 
360 Total Security
360 Total SecurityÜcretsiz Antivirüs Yazılımı
Avast Free Antivirus
Avast Free AntivirusBedava Antivirüs Programı
Kaspersky Anti-Virus
Kaspersky Anti-VirusKaspersky Antivirüs Programı

Kendi Klimanızı 10 Dakikada Kendiniz Yapın

Sıcaklardan dolayı kimse evden çıkamıyor, bilgisayarlar cayır cayır ısınıyor ama üzülmeyin çok ucuzakendi klimanızı yapabilir ve odanızda rahat rahat takılabilirsiniz.
Aşağıda planlarını vereceğimiz tamamen el yapımı klima (ya da iklimlendirme) gerecini farklı boyutlarda tasarlayabilirsiniz. Burada göreceğiniz örnek yaklaşık 5 galon (18 lt.) olarak tasarlanmış. Bu klimayı hazırlamak için videoda göründüğü gibi son derece basit bir düzenek ve kafif aletler kullanmak yeterli oluyor.
Bu klimanın boyutlarını kullanacağınız kovanın hacmini değiştirerek çeşitlemeniz mümkün. Ancak burada gösterilen örnek son derece kapasiteli ve yeterli bir hacme sahip. Tüm videodan da takip edeceğiniz gibi basit el aletleri ve hem plastik hem de köpük kova malzemesi kullanarak kolaylıkla oluşturabileceğiniz bu düzenek sayesinde hem bilgisayarınızı hem de kendinizi hatta evinizin küçük bir bölgesini serinletebilmeniz mümkün.
Klima kovanızın içine hacmi büyük olduğu için fazlasıyla buz yüklemeniz mümkün. Böylelikle daha uzun zaman mekanı serinletebilme avantajınız oluyor. Kademeli bir vantilatör kullanırsanız daha düşük hızda daha uzun süre seri hava püskürtebilmeniz de mümkün.
uzun zaman mekanı serinletebilme avantajınız oluyor. Kademeli bir vantilatör kullanırsanız daha düşük hızda daha uzun süre seri hava püskürtebilmeniz de mümkün.


Anonymous, Atatürk Havalimanı Saldırısı Sonrası IŞİD'e Karşı İntikam Operasyonunu Başlattı

Düzenlediği farklı operasyonlarla zaman zaman gündeme gelen anonim hacker örgütü Anonymousgeçtiğimiz günlerde yaşanan ve yüreklerimizi dağlayan Atatürk Havalimanı saldırısı sonrasındaIŞİD'e karşı eyleme geçme kararı aldı. Bu amaçla OpIstanbul adını verdiği operasyonu başlatan Anonymous daha önceden yaşanan Brüksel ve Paris saldırılarının ardından da IŞİD'e karşı siber savaş başlatmıştı. Anonymous bu anlamda terör karşısında Türkiye'nin de yanında olduğu mesajını verdi. 
Atatürk Havalimanı saldırısında IŞİD üyesi teröristler ellerinde silahlarla havalimanındaki masum insanlara ateş açmış, üzerlerindeki 3 bombayı patlatarak çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine ve ağır yaralanmasına yol açmışlardı. Bu saldırı dünya çapında büyük tepkiler almış, birçok ülke Türkiye'ye taziye mesajları yayınlayarak saldırıyı kınamıştı. Anonymous da tepkisini siber dünyada göstermeye başladı.
Anonymous daha önceki IŞİD saldırıları sonrasında düzenlediği eylemlerde IŞİD üyelerine ait binlerce sosyal medya hesabını tespit ederek raporlamış ve kapattırılmalarını sağlamıştı. Hesabı kapatılan IŞİD üyeleri kısa süre içerisinde yeni hesaplar açsa da bu eylemler sonucunda IŞİD'in yeni destekçiler kazanma süreci aksamıştı. Anonymous'un düzenlediği operasyonların IŞİD'in yeni insan gücü kazanmasını zorlaştırması açısından sorunun köküne yönelik bir çözüm olduğu söylenebilir.
Anonymous'un başlattığı yeni operasyon hacker örgütünün yayınladığı bu videoyla duyuruldu:
Google dün, bugün ve yarınımızı değiştirebilir mi?

1984 isimli romanıyla faşist ve baskıcı bir düzenin portresini çizen George Orwel , “Bugünü kontrol eden hem geleceği hem de geçmişi kontrol edebilir” demişti. Mutlak gücün hakimiyetinin bugünden kurulmuş olması, gelecekte sürdürülebilir olmasıyla beraber geçmişi de değiştirebilir mi? Bu noktada teknolojik ve dijital dünyayı irdelememiz yeterli olabilir. Peki, bilginin hızla dolaşabilmesinde önemli bir rol oynayan Google, bugünü yarını ve geçmişi kontrol edebilen sanal bir diktatör olabilir mi? Bunu Google'ın kişisel bilgilerimize nasıl davrandığını inceleyerek görebiliriz. 
Bireyleri, aileleri, toplumları, etnik grupları ve ulusları yöneten birimlere hükümet diyoruz. Bu hükümetler farklı rejimleri temsil ediyor ve ideolojilerin katalizörü olma görevini üstleniyorlar. Google aslında küresel bir hükümet kimliğine henüz bürünmüş değil ancak bu potansiyele sahip. Dijital bir evrende pek çok etnik, politik ve sosyolojik yapılaşma üzerinde dev bir hakimiyeti var.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz

Komplo teorisyenleri yıllardır teknolojik dev oluşumların bireysel ve toplumsal düzenler üzerindeki etkilerini hatta geleneksel yapıları nasıl manipüle ettiklerini konuştu durdu. Çevrimiçi yaşam, bağımlılık yaratan, tamamen bilinci uyuşturan bilgi bombardımanından ibaret yeni bir yaşam biçimi ve dijital sürü psikolojisi takip etmemizi sağlıyor. Diğer yandan dijital dünya kişisel veri güvenliği açısından hiç tekin bir yer değil. Kişisel verilerimizi sadece internette var olabilmek adına büyük şirketlere kendi ellerimizle teslim ediyoruz. Onlar da bu bilgileri dev veri tabanlarında istifliyor ve kurumsal çıkarları için kullanıyorlar. Dev şirketlerin çıkarları ne olabilir, bireylerin ve farklı ölçekteki iş yerlerinin, vakıfların, derneklerin, eğitim ve öğretim kurumlarının verilerini neden toplarlar? Tonlarca mesajı, sohbeti ve/veya görüntüyü nerede kullanacaklar? Hükümetler de aynı şeyi yapmıyor mu? Elbette yapıyor ancak Google’ın hükümetleri de takip ettiğini düşünürsek durum oldukça çetrefilli görünüyor. Yani Google’ı hükümetler üstü bir hükümet gibi görmek de bir seçenek. Bu yüzden komplo teorisyenlerinin “izleniyor ve depolanıyoruz” paranoyalarına hak vermemek elde değil. 
Google dün, bugün ve yarınımızı değiştirebilir mi?

Google’ın kontrol kabiliyeti ne kadar?

Şöyle düşünelim, Google aramalarınızdan yola çıkarak ne yapacağınızı, nelerle ilgilendiğinizi tarayıp veri tabanlarında biriktiriyor. Cuma günü Google Arama Motorunu kullanarak bir sinemada ne oynadığına bakmış olabileceğiniz, hangi seansa bilet aldığınız ve o seansta film izlerken telefondan çevrimiçi olup olmadığınız, hatta filmle bağlantısız ne yaptığınızı bilebiliyor. Tüm bunlar o ana yani “şimdiye” ait veriler. Google bir hafta sonra bu bilgiyi veri tabanlarında “A Kişisinin Hafta Sonlarına yönelik Aktivite Raporu olarak saklayabiliyor. Geleceğe yönelik ise geçmiş alışkanlıklarınıza göre sizi yönlendirebilecek milyonlarca opsiyonu önünüze getirebiliyor. Bu manada Google geçmişe, bugüne ve yarına müdahale edebilecek kadar veriye sahip diyebiliyoruz. Bu işin pazarlama yanı. Bir de sosyal ve ahlaki yanı var. Geçmişte yazdığınız bir yazı, eski sevgiliniz ya da eşinizle ilgili her hangi bir bilgi ya da bir şekilde gazetelerde istemenden hakkınızdaki çıkan bir haberden kurtulmak hiç de kolay değil. Bu tür geçmişe yönelik veri parçacıkları geleceğinizi tehdit edici potansiyel tehlikeler oluşturabiliyorlar. Yani bugün yapacağınız herhangi bir hatalı davranış, zaman içerisinde geleceğinizi etkileyebilecek bilgiler olarak Google evreninde uçuşuyorlar. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımız Google tarafından belli şekilde etkilenebiliyor. Yaptığımız her çevrimiçi hareket suya atılan bir taş misali dijital evrende dalgalar oluşturuyor.
Dijital köleleşme

Dijital köleleşme ve dijital toplum şablonu

Dünya yaklaşık 250 yıl kadar süren endüstri çağından dijital çağa geçeli henüz 50 yıl olmadı. Yine de insanlığın dijital çağa tam olarak adapte olabildiğini iddia etmek göreceli bir söylem olur. Bu teknoloji ve bilgi temelli çağda bazı değerlerin sıralaması da değişmiş bulunuyor. Teknolojik, sosyal, iktisadi, siyasal ve kültürel açılardan bilgi ve teknoloji toplumunun gelişim modeli, asla bundan 100 yıl öncesi ile aynı değil. Dijital çağda gelişmenin ve var olmanın kıstası üretimin; bilgi ağları, bilgi bağlantıları, bilişim sistemleri, çevrimiçi bilgi alışverişleri ve kurumsal – kişisel teknolojik altyapı olarak belirleniyor. Bu da toplumu tek düze bir davranış şablonuna itiyor. Dijital bilgi çağında çevrimiçi bir birey olarak kabullenilmiş olmak sade vatandaş olmaktan çok daha önemli bir hale geliyor.
Google ve internet kişiliğimiz
İşte bu noktada tüm benliğimizi sosyal medyaya ve buna bağlı olarak çevrimiçi mecralara kendi ellerimizle teslim ediyoruz. Ancak dijital standardizasyon yaşadığımızın, dev veri tabanlarında akıp giden “1 0 1 0 1 0 1” gibi bir ikili sayma sisteminden başka bir şey değiliz.

Bize ait olan özel hiçbir şeyimiz yok

Dijital toplum şablonu bireylerin mutlaka bir sosyal hesabının olmasını, her çevrimiçi hareket için kişisel bilgileri bir yerlere depolamasını, biyometrik güvenlik sistemlerinde izlerinin bulunmasını, parmak izlerinin depolanmasını, yüzlerinin taranmasını talep ediyor. Buna itiraz ediyor muyuz? Eğer etmiyorsak, işte bu noktada insanlık olarak dün, bugün ve yarınımızı tamamen Google’a emanet ediyoruz. Bunun için evet, Google tek tuşla bizi yeryüzünden bile silebilir dediğimde size bu hiç de garip gelmesin.
wasd tuşları

Bugün neredeyse her oyunda kullanılan standart tuş kombinasyonu bildiğiniz gibi WASD. Fakat bundan 20 yıl önce, bütün oyuncuların bu kombinasyonu kullanmadığını biliyor muydunuz?
Günümüzün en popüler dört harfi, bugün olduğu gibi standart bir uygulama değildi. Tahmin ettiğimizin aksine de bir anda herkes tarafından kullanılmaya başlanmadı. Yavaş yavaş yayılarak, bütün oyunların tercihi konuma geldi. Bu kombinasyonu ilk kimin kullandığına dair bir kanıt elimizde yok; ancak PCGamer'ın bu kombinasyonu kimin popülerleştirdiğine dair güzel bir iddiası var: Kainatın en iyi Quake oyuncusu Dennis “Thresh” Fong.
Fong, bütün ününü 1997 yılında düzenlenen Quake Dünya Şampiyonası sonucunda kazanmıştı. Muhteşem oyuncu birinciliği kaptığı gibi, Quake'in geliştiricisi John Carmack'ın Ferrari 328'sini de eve götürmeyi başarmıştı. Thresh, Castle of the Damned haritasında Tom "Entropy" Kimzey'i yenerken ise sağ elinde mouse tutuyor ve sol elini WASD tuşlarının üzerinde gezdiriyordu. Fakat o günlerde çoğu kimse oyunu böyle oynamıyordu.
FPS oyunlarının ilk çıktığı günlerde, kontrol tuşları klavyenin her yerine dağılmıştı ve mouse henüz kullanılan bir alet değildi. Çünkü oyuncular, Quake gibi oyunlarda yukarı ya da aşağıya bakmayı çok tercih etmiyorladı. 1993 yılında ağabeyi Lyne'a karşı Doom oynamaya başlayan Fong da birçok Doom oyuncusu gibi sadece klayeyi kullanıyordu. Ağabeyi ise ondan farklı olarak kamerayı trackball ile kontrol ediyordu ve oynadıkları neredeyse her maçı kazanıyordu. Bir yaz dönemi boyunca ağabeyine yenilen Fong ise sonunda mouse kullanarak oynamayı öğrenmiş ve yenilmez olmayı başarmıştı.
Fong: "Ben bu değişikliği yaptıktan sonra, yeteneklerim katnalarak arttı. Ondan hemen hemen sonra hiç kaybetmedim." 

WASD Tuşları Nasıl Bulundu?

Fong, WASD tuşlarına ulaşmadan önce başka tuş kombinasyonları da denedi. WADX gibi kombinasyonları denedikten sonra WASD'ye ulaşan Fong, muhtemelen bu kombinasyonla oynayan ilk oyuncu değildi. O günlerde başka oyuncular da kontrol için klavyelerinin sol tarafını kullanıyorlardı; ancak WASD kombinasyonunu tercih etmiyorlardı. Başkalarının ESDF gibi tercihleri vardı. Hatta ilginç bir şekilde, ZXC geri gitmek ve bomba atmak gibi şeyler için ayarlanıyor, ileri gitmek için mouse'un sağ tuşu kullanılabiliyordu. Birçok oyuncu ise ok tuşlarını tercih ediyordu. 1994'te ise System Shock'unASDX ve Descent'in ileri geri için AZ, sağa sola dönme içi QE tuşlarını kullandığı da biliniyordu.
Fong: "WASD'yi ben buldum diyemeyeceğim. Sadece buna tesadüf ettim. Tahmin ediyorum ki; daha başka oyuncular da bu tuşları, çok daha rahat oldukları için kullanıyorlardı. Ancak bu kombinasyonu, özellikle FPS oyunları oynayan, oyuncular arasında popüler ettiğimi söyleyebilirim."
Fong'un da söylediği gibi popülerleşmesinde onun katkısı büyüktü. Büyük galibiyeti kazandıktan sonra, kendisiyle karşılaşan oyuncular ona: "Kullandığın kombinasyon ne?" gibi sorularla gelmeye başlamışlardı. O da açtığı bir internet sitesi üzerinden kendi config'ini paylaştı ve dönemin en çok tıklanan internet sayfalarından bir tanesi olmayı başardı. Doom şampiyonu olması sebebiyle de birçok oyuncu ona özenmeye başladı ve onun taktiklerini kullanmaya başladı.
1997 yılında forumlarda konuşulan konulara bakarsak, hangi tuşlarla oyunun oynanacağı konusunda büyük belirsizlikler görebilirdik. Bir oyuncu QEAD derken, bir diğrei A, Shift, Z, X diyor, arkadan gelen birisi ise ESDF'yi önerebiliyordu. Thresh'in Doom şampiyonu olmasıyla birlikte onun stili bir anda herkes tarafından kullanılmaya başlandı ve mouse kullanarak, çok hızlı dönebilmesi herkesi etkilemeyi başardı.
Fong: "John Carmack ile -nerede olsursa olsun, örneğin; E3- rastgele insanlar gelip, benim hangi tuşlar ve ayarlarla oynadığımı sorabiliyorlardı. Bunun üzerine Carmack, Quake 2'nin tuşlarını benim tuşlarıma göre ayarlardı." Yani WASD, Quake 2'yi yükler yüklemez, kullanmanızı önerilen tuşlar olmuştu. Thesh'de Quake 2 yüklü herhangi bir bilgisayara oturduğunda, kendi oynama stilini default olarak önünde bulabiliyordu.

WASD Kullanan İlk Oyunlar

Carmack, Quake 2'de WASD'yi kullanmış olmasına rağmen, oyun ilk yayınlandığında hala ok tuşları ile kontrol edilmesi öneriliyordu. Ancak daha sonra WASD ile yönetilmesi önerilmeye başlandı. Eğer 1997 yılında Thresh o turnuvayı WASD tuşlarıyla kazanmasa, muhtelemen 1998 yılında çıkan Half-Life'da başka tuşlarla oynuyor olacaktık. Muhtelen, Valve'da oyunu yapmaya başlayanlar, o dönemde Quake ya da Doom oynuyorlar ve Thresh'in adını duyup, onun tarzını kullanıyorlardı. Böylece 1998 yılında çıkan Half-Life'da WASD tuşlarını kullanmaya başladı. Keza bir başka FPS oyunu daha o dönemde WASD tuşlarını kullanarak piyasaya sürülmüştü. Daha sonra büyük bir sükse yapacak olanUnreal, ilk kez 1998 yılında yayınlandığında, WASD kullanıyordu ve bu alışkanlığını bütün oyunlarda kullanmaya başladı. 
Valve'ın mühendislerindne Yahn Bernier'e de ulaşan PCGamer, kendisinden ilk Half-Life'ın config dosyalarına ulaşıp, ulaşamayacaklarını sordu. Kendisinden gelen cevpa ise şöyleydi: " HL1'in piyasaya sürülmesinden kısa bir süre önce bu dosyaya son halini verdiğimizi (muhtemelen Steve Bond ile birlikte) hatırlıyorum; ancak WASD ne zaman ve neden eklendi bilemiyorum. Tahminen bu tuşları Quake 1'den aldık..."
Half-Life'dan bir ay sonra piyasaya sürülen Starsiege Tribes da WASD kullanıyordu. 1999 yılına gelindiğinde ise Quake 3'de kendi tuşlarını muhafaza etmişti. 2000 yılında çıkan Daikatana da yine aynı tuşları kullanmıştı. Fakat Quake, Half-Life ve Starsiege Tribe, WASD'nin bütün oyun dünyasına yayılmasına sebep olarak gösterilebilecek üç temel oyun olarak sayılabilirdi.
Bütün bunlara rağmen WASD'ye ters düşen birçok oyun da bulmak mümkün. Daha önce yukarıda da ismi geçen ve 1999 yılında yayınlanan System Shock, WADX kullanıyor ve S tuşuyla çökmemizi sağlıyordu. Keza 2004'te çıkan World of Warcraft da WASD kullanarak, başka oyunların da bunu kullanabileceğini gösteriyordu. Buna rağmen hala birçok oyuncunun WASD'den farklı tuşlar kullandığını da biliyoruz. Örneğin; Valve'ın başındaki isim olan Game Newell şöyle diyor: "Ben WASD'yi kullanmayı hiç sevmiyorum. Her zaman kullandığım tuş kombinasyonu ESDF idi." Şöyle Google'da arama yaparsanız, bunun üzerine yapılan birçok tartışmayı da görmeniz mümkün.
Half-Life'ın bölüm tasarımlarını yapan Dario Casalli ise işi abartanlardan. Casalli'nin PCGamer'a gönderdiği elektronik postada, kendisinin ASXC kullandığını söylüyor ve ekliyor: "Bana daha doğal geliyor. WASD ise tuhaf hissettiriyor. Buna rağmen birçok kişi benim kombinasyonuma gülüyordur." Eğer Casalli ya da Newell, ilk Half-Life'ın yapıldığı sırada oyunun tuşlarına müdahele etmiş olsalar, bugün bütün oyuncular FPS oyunlarında ESDF ya da ASXC kombinasyonlarını kullanıyor olabilirdi. 
Quake Live
Quake LiveÜcretsiz Çevrimiçi FPS Oyunu
Bir Tablet Satın Almamanız İçin 6 Geçerli Sebep

Tabletler 2010 ve 2014 yıları arasında birden bire yükselişe geçen cihazlar olarak teknoloji tarihininsayfalarına gömülmek üzere. Bunun birçok sebebi var. Bunlardan tüketici için en önemli olan 6 tanesini sizler için bir sıraladık.
Bir tablet almayı bir şekilde düşünüyorsanız paranızı daha faydalı alışverişler için saklamanızı öneririz. Çünkü aşağıda sıralayacağımız 6 sebepten dolayı artık bir tablet satın almanın çok da mantıklı bir seçim olmayacağını siz de kabul edeceksiniz.

1- Telefon Ekranları Artık Daha Büyük

Tabletlerin ekran boyları genellikle 7 inç ile 10 inç arasında farklılık gösteriyor. Ancak bazı telefonların ekran boyutları 5 inç üzeri tasarlanmaya başlandığından beri akıllı telefonları tercih etmek oldukça mantıklı. Hem daha hafifler hem de daha kullanışlı. Son derece işlevsel 5.5 inçlik Android Phablet telefonlar ve Plus serisi iPhone’lar artık pazarda öne çıkıyorlar. Bu cihazların tabletlerden daha işlevsel olduğu gerçeğini de unutmamak gerekiyor. Tabletler artık bu tip telefonların yanında bile oldukça hantal kalabiliyorlar.
Dizüstü Cihazlar Hafifliyorlar

2- Dizüstü Cihazlar Hafifliyorlar

2014 yılından bu yana "Dizüstü PC" evrenindeki en büyük değişiklik, cihazların hafiflemesi ve ekranlarının 11 ile 13 inç olarak tasarlanmaya başlanması oldu. Neredeyse tüy sıklet olarak adlandıracağımız bu cihazlar daha uzun pil ömrü ve daha kararlı çalışarak tabletlerden daha üstün olduklarını kanıtladılar. Doğal olarak kalite, donanım, kullanılabilirlik ve batarya ömrü gibi avantajlarla tablet pazarını ezip geçtiler. Zaten bu yüzden tabletler de pazarda tutunmak için tablet ve PC karışımıHybrid tabir edilen farklı bir cihaz kulvarına geçtiler. Şöyle bir düşünün, cep telefonunuzla yapamayacağınız bazı işlevler için klavyesi ve ekranı çok fazla yer tutmayan bir PC sistemimi tercih edersiniz, yoksa bir tableti mi? Cevap size kalmış.

3- Batarya Ömrü Her Şeyden Önemli Diyorsanız

Seçiminizin yine tablet olmaması gerekiyor. Mesela en uzun batarya ömrüne sahip olan dizüstü cihazlardan olan MacBook Air 10 saatlik kullanım periyoduyla oldukça tercih edilen bir ürün. Diğer yandan 3.000mAh üzeri batarya kullanan phablet telefonlar da oldukça tatmin edici kulanım süreleri sunuyorlar. Üstelik akıllı telefonların çoğu hızlı şarj teknolojisi de destekliyorlar.

4- İkisi Bir Arada Teknolojileri

Microsoft Surface ya da iPad Pro gibi cihazlar PC performansında hizmet verirken sökülüp takılabilen aparatlarıyla son derece kullanışlı olduklarını kanıtladılar. Bu cihazların fiyatları pahalı olabilir ancak pazarda bunlara alternatif daha ekonomik birçok ikisi bir arada cihaz olduğunu unutmayın. Hybrid cihazlar PC performansı ve konforu sunarken boyut olarak daha kullanışlı oluyorlar. Bu cihazlarıLenovo, HP, Dell, Toshiba ve Asus gibi üreticilerden de tedarik etmek mümkün. Eğer sorgularsanız, 600 dolardan başlayıp 2 bin dolara kadar dünya kadar seçenekle karşılaşacaksınız. Yani yine tek başına bir tablete para gömmenize gerek yok.
İkisi Bir Arada Teknolojileri

5- Oyun Oynamak İçin Asla İdeal Değiller

Tabletle oyun oynamak son derece keyifsiz bir durum. Sadece oyun oynamak için tablet almayı düşünüyorsanız bunu sadece eğer varsa küçük kardeşiniz ve 5-6 yaşındaki çocuklarınız için yapın. Böylece akıllı telefonunuzu onlardan kurtarmış olursunuz. Ancak “ben oyun oynamak istiyorum” mantığıyla tablet alıyorsanız hayal kırıklığına hazır olun. Büyük ekranlı bir akıllı telefonunuz varsa zaten tablete ihtiyacınız yok.

6- Günlük Kullanım Dostu Olamadılar Bir Türlü

Tabletinizden müzik dinlemek, ofis programları kullanmak ve benzeri günlük rutin işlerinizi takip edebilmek için uygulamalarınızı önceden güncellemeniz gerekiyor. Bu güncellemeler de eğer yeterli dahili belleğiniz yoksa yer sıkıntısı yaratıyor. Öte yandan bir tableti bir süre kullanmazsanız eskiyen uygulamaların güncellemeleri arka planda güç tüketiyor ve zaman kaybettiriyor. Tableti elinize alıp kullanmaya başlamak istediğinizde ekranda "güncelleme" uyarılarından yapacağınız işi unutuyorsunuz.
Günlük kullanım
Instagram guvenlik

Popüler fotoğraf paylaşım platformu olan Instagram’daki hesabınızı güvenli hale getirmek için bazı detaylara dikkat etmeniz büyük önem taşıyor. Bizler de Instagram hesabınızı güvende tutmanız için bu noktalara değiniyoruz.

1. Profilinize Telefon Numaranızı Eklemeyin

instagram telefon numarası
Instagram Gizlilik Politikası’na göre, telefon numaranız gizli olacak şekilde işaretlenmiş olsa biletelefon numaranız üzerinden profiliniz kolayca bulunabiliyor. Profilinizi doldururken, bu gibi durumlarla karşılaşmamak adına telefon numaranız bölümünü boş bırakabilirsiniz.

2. Fotoğraflarınıza Konum Eklemeyi Tekrar Düşünün

konum etiketleme
Sıkı bir Instagram kullanıcısıysanız, paylaşacağınız fotoğraflara konum da etiketleyebildiğinizi biliyorsunuzdur. Eğer, profiliniz herkese açık durumdaysa bu etiketlemeler sizin için çeşitli sıkıntılar doğurabilir. Nasıl yani? diyorsanız hemen anlatalım. Evinizde paylaştığınız bir fotoğrafa, konum eklediniz diyelim. Tatildeyken veya herhangi bir yerdeyken paylaşım yaptığınızda, bu fotoğrafı herkes görebileceğinden evinizin boş olduğunu herkese açık bir şekilde bildirmiş oluyorsunuz. Bu da hırsızlık gibi durumlara davetiye çıkardığından, daha dikkatli olmanızı tavsiye ediyoruz. Malum, günümüzde hırsızlar bile teknolojiye ayak uydurmuş durumda. Önlem almakta fayda var.

3. Bağlantılı Hesaplarınızı da Kontrol Edin

instagram bağlantılı hesaplar
Fotoğraflarınızı daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için Facebook, Twitter veya diğer sosyal ağlarla Instagram hesabınızı ilişkilendirerek paylaşım yapabiliyorsunuz. Ancak bu noktada, fotoğraflarınızın herkese görünmemesi için ilgili sitenin de gizlilik ayarlarını kontrol etmeniz gerekiyor.

4. Profilinizi Gizli Hale Getirin

instagram gizli hesap
Fotoğraflarınızı ve profil bilgilerinizi sadece izin verdiğiniz kullanıcılara göstermek istiyorsanız, Gizli hesap özelliğini aktif edebilirsiniz. Bunun için, profilinize gidin ve Ayarlar bölümüne tıklayın. Açılan menüde Hesap adı altındaki Gizli Hesap özelliğini aktif hale getirin. Bu adımdan sonra hesabınız sadece izin verdiğiniz kişilere görünecektir. Şunu da belirtmekte fayda var, her ne kadar profiliniz gizli olsa da Twitter’da fotoğraf linkini paylaştığınızda bunu herkes görebilecektir. Bunu dikkate almanızı öneririm.

5. Tehlikeli Bağlantılardan Uzak Durun

Gizli hayranlar, sizi takip etmeyenleri öğrenin vb. türden paylaşılan bağlantılara kesinlikle tıklamamanız gerekiyor. Eğer tıkladıysanız, bir an önce hesap bilgilerinizi yani mail, şifre gibi bilgilerinizi değiştirmeniz gerekiyor. Bu tür bağlantıları paylaşanların hedefi, hesabınızı ele geçirmek olduğundan çok dikkatli olmalısınız.
Eğer; Instagram üzerinde profilinizi güvende tutmak için başka önerileriniz varsa bizlerle yorum kısmından paylaşabilirsiniz.
Instagram Android
Instagram AndroidAndroid için Popüler Fotoğraf Paylaşma Uygulaması

Instagram iOS
Instagram iOSiPhone, iPod Touch ve iPad İçin Fotoğraf Paylaşma Uygulaması

Instagram Windows-phone
Instagram Windows-phoneWindows Phone için Popüler Fotoğraf Paylaşma Uygulaması
Trafik uygulamaları

Bayram tatillerinde yaşanan tek yönlü trafik keşmekeşi artık Türkiye’nin bir “Bayram Geleneği” gibi. Uzun süren tatil süresini en iyi şekilde değerlendirmek isteyen tatilciler aynı anda yollara dökülüyor ve bu da doğal olarak trafiğe neden oluyor. Ancak bazı uygulamalar kullanarak alternatif yollarıbulabilmek, trafik yoğunluğunu önceden saptayabilmek mümkün.
Aslında trafik sorunu bayramda her ne kadar katlanarak büyüse de, bu uygulamaları her zaman kullanmak trafik sıkışıklıklarını ve alternatif çözümleri değerlendirebilmek için son derece kullanışlı olabiliyorlar.

Yandex.Haritalar

Yandex Haritalar uygulaması Türkiye üzerindeki il ve ilçelerin, hatta kasabaların bile detaylarını verebiliyor. Etrafınızda bulunan dinlenme yerleri, eczane ya da benzin istasyonu gibi önemli noktaları rahatlıkla saptamak mümkün olabiliyor. Yandex Haritalar uygulaması detaylı uydu görüntüsü sunabiliyor ve gerçek zamanlı trafik akışını kolaylıkla takip etmenizi sağlıyor. Böylelikle alternatif yolları da saptayabiliyorsunuz.
Yandex.Haritalar Android
Yandex.Haritalar AndroidAndroid İçin Harita Uygulaması
Yandex.Haritalar iOS
Yandex.Haritalar iOSiPhone için Yandex Haritalar Uygulaması
Yandex.Haritalar Windows-phone
Yandex.Haritalar Windows-phoneWindows Phone için Yandex Haritalar Uygulaması

Yandex.Haritalar widgeti

Yandex.Haritalar widgeti, uygulamayı çalıştırmaya gerek kalmaksızın trafik durumunu gerçek zamanlıolarak öğrenmenize olanak sağlıyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'da yollar üzerindeki trafik durumu puanlama yaparak değerlendirir ve son derece kolay kullanımıyla sürücüye destek verebilir.  
Yandex.Traffic Android
Yandex.Traffic AndroidAndroid İçin Yandex Trafik Uygulaması

Yandex.Navigasyon

Yandex.Navigasyon, anlık trafik durumunu göz önünde bulundurarak yön tarifi yapan ve trafik durumuna göre alternatif yollar çizen ücretsiz bir navigasyon uygulaması. Bu özelliği ile sürücüyü trafikten uzak tutabiliyor. Yandex.Navigasyon sürücüleri en boş ve hızlı gidebilecekleri yollara yönlendirebiliyor ve kapalı yollar ve trafik yoğunluğu hakkında bilgiler verebiliyor. 
Yandex.Navigasyon Android
Yandex.Navigasyon AndroidAndroid için Yandex Navigasyon Uygulaması
Yandex.Navigasyon iOS
Yandex.Navigasyon iOSiOS için Yandex Navigasyon Uygulaması
Yandex.Navigasyon Windows-phone
Yandex.Navigasyon Windows-phoneWindows Phone için Yandex.Navigasyon Uygulaması

İBB Cep trafik

İBB Cep trafik, kalabalık İstanbul trafiğinden hızla çıkmanızı sağlayabilecek en kararlı uygulamalardan biri. Şehirde bulunan CCTV kameralarıyla da bağlantısı olan İBB Cep Trafik uygulaması en güncel, gerçek zamanlı şehir trafiği hakkında bilgi almanızı ve bu duruma göre alternatif yollar belirlemenizi sağlıyor. İBB Cep Trafik ile sadece trafik bilgisini ve görüntülerini canlı olarak izleme imkanı değil, kazalarla ilgili bilgilere ve kamera ile hız tespiti yapılan bölgelere de ulaşabilmeniz mümkün olabiliyor. İBB Cep Trafik uygulamasında haritaya “zoom” yaparsanız daha fazla kamera takip edebiliyorsunuz.
İBB CepTrafik Android
İBB CepTrafik AndroidAndroid İçin İstanbul Trafik Uygulaması
IBB CepTrafik iOS
IBB CepTrafik iOSİstanbul'daki trafik yoğunluğunun durumunu gösteren program.

ABB Trafik

Bayram trafiğinde aynı İstanbul gibi Ankara'dan çıkmak veya şehre giriş yapmak da sıkıntılı olabilir. Aynı İBB Trafik uygulamasının sağladığı olanakları Ankara Belediyesi de sunuyor. Gün içerisinde trafiğin ne kadar yoğun olduğunu canlı olarak gösteren uygulama gideceğiniz yere ulaşmanızda da yardımcı olabilir.
ABB Trafik Android
ABB Trafik AndroidAndroid için Trafik Yoğunluğu Takip Uygulaması
ABB Trafik iOS
ABB Trafik iOSiPhone ve iPad için Trafik Durumu Görüntüleme Uygulaması
trafik uygulamaları

Trafik Rehberi

Bayram süresince yolda yaşayabileceğiniz trafik sıkıntılarına Trafik Rehberi’de çözüm bulabilir. Yolculuğunuz esnasında trafik kurallarına kısa bir göz atma ihtiyacınız olursa, Android mobil cihazınıza yükleyebileceğiniz Trafik Rehberi uygulamasıyla bu sorunun önüne geçebilirsiniz.
Trafik Rehberi Android
Trafik Rehberi AndroidAndroid için Trafik Kuralları Uygulaması

Waze Social GPS

Eğer toplu halde başka araçlarla beraber bir konvoy oluşturarak seyahat ediyorsanız Waze Social GPS Traffic & Gas uygulaması bu konvoydaki araçların ya da tüm bu uygulamaya sahip sürücülerin yol tecrübelerini anında paylaşmalarını sağlayabiliyor. Topluluk tarafından oluşturulabilen gerçek zamanlı trafik tecrübenizi hemen paylaşarak tüm ağda bulunan diğer sürücülerle beraber en iyi güzergahı bulabilirsiniz. Yolculuğunuzda Waze kullanırsanız diğer sürücülere sürekli olarak trafik ve yol bilgisi vermiş oluyorsunuz. Bu da siz ve diğer sürücüler için güvenli geçişler sağlayabiliyor.
Waze Social GPS Traffic & Gas iOS
Waze Social GPS Traffic & Gas iOSiPhone, iPad ve iPod İçin Waze Sosyal GPS Trafiği Uygulaması
Waze Social GPS Traffic & Gas Android
Waze Social GPS Traffic & Gas AndroidAndroid İçin Waze Sosyal GPS Trafiği Uygulaması
Waze social media traffic uygulaması logosu

Google Maps

Elbette Google Maps olmadan trafiğe çıkmak olmaz. Google Maps, 220 ülkede hizmet veriyor. Araba, bisiklet ve yayalar için sesli GPS yönlendirmeleri yapabiliyor. Kasaba ve şehir için toplu taşıma yol tarifleri ve haritalara sahip olduğu için alternatif güzergahlara kolayca ulaşabilmenizi de sağlıyor. Konumunuzun doğruluğunu alabiliyor ve yolculuğunuzu daha güvenli hale getirebiliyorsunuz.
Google Maps Android
Google Maps AndroidAndroid İçin Google Maps Uygulaması
Google Maps iOS
Google Maps iOSiOS için Haritalar Uygulaması
Google Maps Windows-phone
Google Maps Windows-phoneWindows Phone için Google Haritalar Uygulaması

TomTom MyDrive

Avrupa’nın en büyük navigasyon sistemleri uygulama geliştiricilerinden biri olan TomTom’un Android ve iOS kullanıcıları için geliştirdiği ücretsiz uygulaması MyDrive, TomTom GO cihazlarıyla da uyumlu. MyDrive uygulaması, sık sık arabalarıyla seyahat eden kullanıcılar için ilaç gibi bir uygulama diyebilirim. TomTom MyDrive uygulamasıyla arabanıza binmeden trafiğin ne kadar yoğun olduğunu telefonunuzdan takip edebiliyorsunuz. Trafik bilgisi detaylı ve gerçek zamanlı olarak karşınıza çıkarılıyor. Ayrıca telefonunuzdan hedefinizi belirleyip araca bindiğinizde navigasyon cihazıyla uğraşmadan doğrudan rota bilgisi alabiliyorsunuz. Ancak şunu hatırlatmakta fayda var,  Android cihazınızda TomTom’un adım adım navigasyon özelliğinden faydalanabilmeniz için ayrıca navigasyon uygulamasını satın almanız gerekiyor.
TomTom MyDrive Android
TomTom MyDrive AndroidAndroid için Trafik Bilgisi Alma ve Rota Çizme Uygulaması
TomTom MyDrive iOS
TomTom MyDrive iOSiPhone ve iPad İçin Hedef Belirleme, Trafik Bilgisi Alma Uygulaması

HERE Maps

Here Maps oldukça kapsamlı bir harita uygulaması. Bayramda yurtdışı seyahati düşünüyorsanız yanınızda olması işinizi oldukça kolaylaştırabilir. HERE Maps, Nokia’nın çevrimdışı kullanılabilen popüler harita uygulaması olarak biliniyor. Dünya genelinde 100 ülkenin haritasına internet bağlantısına ihtiyaç duymadan ulaşmanıza, 40’dan fazla ülkenin de trafik akışını canlı olarak takip etmenize izin veriyor.
HERE Maps Android
HERE Maps AndroidAndroid için Popüler Çevrimdışı Harita Uygulaması
MyScript Calculator Android
MyScript Calculator AndroidAndroid için Alternatif Hesap Makinesi Uygulaması
HERE Maps Windows-phone
HERE Maps Windows-phoneWindows Phone için Nokia Haritalar Uygulaması

Sygic GPS Uygulamaları

Sygic: GPS uygulamaları mobil cihazda yer alan GPS donanımını kullanarak harita desteği ile gidilecek yeri tarif edebilen yön bulma uygulamaları olarak oldukça popülerler. Türkiye'de kullanmak için kurulumlarının ardından Türkiye harita paketini uygulamalara indirmek gerekiyor. 3 boyutlu olarak haritalandırılmış yolları ekrana taşıyan uygulamaların en önemli özelliklerinden biri TomTom haritalarını da destekliyor olması.
Sygic: GPS Navigation Android
Sygic: GPS Navigation AndroidAndroid İçin Yön Bulma Uygulaması
Special Tactics Online iOS
Special Tactics Online iOSiPhone ve iPad İçin Taktiksel Strateji Oyunu
Sygic: GPS Navigation Android
Sygic: GPS Navigation AndroidAndroid İçin Yön Bulma Uygulaması